Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Farkındalık Sempozyumu
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, antibiyotik kullanımının iller arasındaki oranlarının yüzde 20 ile 47 arasında değiştiğini belirterek,
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, antibiyotik kullanımının iller arasındaki oranlarının yüzde 20 ile 47 arasında değiştiğini belirterek, "Antibiyotik kullanımında Türkiye ortalamasını yüzde 30 olarak düşünürsek, yüzde 20 oldukça iyi bir rakam olmasına rağmen yüzde 47'lerin kabul edilebilir düzeylerde olmadığını bilip, ona göre eylem planlarımıza daha gayretli bir şekilde devam etmemiz gerekmektedir" dedi.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, antibiyotik kullanımının iller arasındaki oranlarının yüzde 20 ile 47 arasında değiştiğini belirterek, "Antibiyotik kullanımında Türkiye ortalamasını yüzde 30 olarak düşünürsek, yüzde 20 oldukça iyi bir rakam olmasına rağmen yüzde 47'lerin kabul edilebilir düzeylerde olmadığını bilip, ona göre eylem planlarımıza daha gayretli bir şekilde devam etmemiz gerekmektedir" dedi.
Ünal, Sağlık Bakanlığı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nca düzenlenen "Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Farkındalık" sempozyumunda yaptığı konuşmada, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer ülkelerde akılcı antibiyotik kullanımı konusunda sıklıkla çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Türkiye'de de bu konuda yoğun çalışmalar yapıldığını, kurum olarak Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı'nı hazırladıklarını ifade eden Ünal, 20 stratejik hedefle 99 eylem başlığında çalışmaların yürütüldüğünü aktardı. Sürecin 2017'ye kadar stratejik plan çerçevesinde yürütüleceğini, ondan sonra da devam edeceğini bildiren Ünal, akılcı ilaç kullanımı konusunda illerde yaptıkları çalışmaları anlattı.
Ünal, reçete bilgi sistemiyle antibiyotik reçete oranının yüksek olduğu tespit edilen illerde değerlendirme toplantılarının düzenlenebileceğini kaydederek, her ilin sorunlarının ayrı ve jeopolitik durumlarının farklı olabileceğine dikkati çekti. Bir ilin antibiyotik kullanımı yüksekliği derecesiyle coğrafi olarak bölgelerin kendi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Ünal, tek başına yüzdelik oranla değerlendirmenin tam olarak gerçeği yansıtmayacağını vurguladı.
Prof. Dr. Özkan Ünal, "İller arasındaki farklılıklar da kabul edilebilir oranlar değil. İllerimiz arasındaki oranlar yüzde 20 ile 47 arasında değişmektedir. Antibiyotik kullanımında Türkiye ortalamasını yüzde 30 olarak düşünürsek, yüzde 20 oldukça iyi bir rakam olmasına rağmen yüzde 47'lerin de kabul edilebilir düzeylerde olmadığını bilip, ona göre eylem planlarımıza daha gayretli bir şekilde devam etmemiz gerekmektedir" diye konuştu. " Türkiye çok aktif rol oynamıştır" Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Ofisi Başkanı Pavel Ursu da dünyanın, sık görülen enfeksiyonların tekrar ölüme yol açtığı antibiyotik sonrası bir çağa doğru ilerlediğini belirterek, mevcut trendlerin devam etmesi durumunda organ nakli, eklem değiştirme, kanser kemoterapisi, prematüre bebek bakımı gibi karmaşık müdahalelerin zorlaşarak tehlikeli bir hal alacağını kaydetti. Ursu, şöyle devam etti: "Direncin antimikrobiyel kullanımıyla doğru orantılı olduğuna yönelik kanıtlar oldukça ikna edici bir şekilde mevcuttur.
Aşırı antibiyotik kullanımı, gereksiz reçete yazmak, tezgah üstü kolay ulaşılabilirlik ya da hasta baskısından kaynaklanabilir. Gereksiz reçete yazma hayvan sektörünü de ilgilendiren önemli sorunlar dahilindedir. Özellikle hayvan sektöründe antibiyotiklerin kullanımı ve bunların takibiyle ilgili çalışmalar yapılması da sorunun çözümüne yönelik atılacak önemli adımlardandır. 2001 yılında Antimikrobiyel Direnç Küresel Stratejisi'nin yayınlanması, özellikle bu hususta atılan en önemli adımlardan biridir. Bu ilk adımdan sonrasında daha önemli adımlar ve tartışmalar da yapılmıştır. Türkiye de bunlarda aktif rol oynayan ülkelerden biridir. Özellikle 2014 yılında Dünya Sağlık Asamblesi'nin almış olduğu kararlar dahilinde ve 2015 yılında kabul edilen Stratejik Eylem Planı dahilinde Türkiye çok aktif rol oynamıştır." Dünya Sağlık Örgütü'nün, elde ettiği veriler çerçevesinde ülkelere ilişkin profiller çıkardığını anlatan Ursu, " Türkiye sağladığı veriler kapsamında Güney Avrupa ülkelerine benzer bir profil çizmektedir. Türkiye'nin sağladığı veriler A sınıfı veriler olarak sınıflandırılmıştır. Bu da gerekli bütün kalite göstergelerini sağladığı anlamına gelmektedir. Türkiye'de antimikrobiyel direnç kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar, en yüksek düzeyde kaliteye sahiptir" şeklinde konuştu. Ursu, Türkiye'nin çok yüksek oranda tüketim düzeyine sa