Ette Yerli Üretim Ve Tüketici Hakları

Temel Gereksinimlerin Karşılanma Hakkı.

Toplumları oluşturan sağlıklı bireyler sağlıklı ve doğru beslenen bireylerden oluşur. Dolayısıyla yurttaşların temel haklarından biriside sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenmek için insanlar gelenekleri görenekleri bulundukları coğrafi koşullarla etkili olmak koşuluyla doğru ve sağlıklı besin maddelerine ulaşmak ve bu besin maddelerini tüketmek doğal, evrensel tüketicinin temel gereksinimlerinin karşılanması hakkıdır

Güvenlik ve Güven Duyma Hakkı

Tüketicinin evrensel haklarından “Güvenlik ve Güven Duyma Hakkına” uygun olarak Gıda Güvenliği kavramına bir çerçeveden bakıldığında; gıdaların nihai olarak amaçlanan kullanımına uygun olarak hazırlanması ve tüketildiğinde tüketicilere zarar vermemesi anlamında kullanılan bir kavramdır. Gıda Güvenliği aynı zamanda; Gıda kaynaklı hastalıklara neden olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son tüketiciye sunulmasını tanımlayan bilimsel bir sistem döngüsüdür. Güvenli gıda ise her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmiş gıdadır.

Tüketiciler kullandıkları gıda maddeleri konusunda hiçbir aldatmaya yanıltmaya yol açmayan net bilgilere kolayca ulaşabilmeli ve direkt sağlığını etkileyen bu gıda maddeleri konusunda üretici, satıcı ve tüketici kanallarından hiçbir tereddüt meydan vermeyecek nitelikte etik değerler hakim olmalıdır. Ancak bütün dünyada, günümüzde sağlıklı ve dengeli beslenme yeteri beslenme konularında önemli olumsuzluklarla karşı karşıya olduğu çok açıktır ve bu konu çok tartışmalıdır.

Günümüzde görülen kronik hastalıklar ve buna bağlı ölümler büyük çoğunlukta tüketicinin yeterli bilgi sağlayamadığı üretimin hangi koşularda, hangi süreçler kullanılarak üretilmiş olduğu meçhul olan gıda ürünlerine bağlanmaktadır. Özellikle son yıllarda damgasını vuran bitki ve hayvansal üretimlerde sıkça kullanılan genetik uygulamalar (GDO) tarımsal ürünlerde kullanılan zirai ilaç ve hormonlar, gıda ürünlerinin nakliyesi, saklanması konularında yaşanılan eksiklikler ve yanlışlıklar tartışılan konuları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda en temel konu olan güven eksikliği bütün çıplaklığıyla gözler önündedir. Bunların dışında üretim nakliye ve saklama koşularının dışında en tartışmalı konulardan biri de işlenmiş gıdalarda işleme teknolojisi ve kullanılan katkı maddelerinin sağlıklı olması dikkat edilmesi gereken konulardır

Bilgi Edinme Hakkı

Tüketiciler olarak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından beklentimiz çiftlikten sofraya kadar olan her aşamada gıda güvenliği için gerekli tüm önlemlerin alınmasıdır ve denetimlerin aralıksız olarak yapılmasıdır.  Bakanlığın yapmış denetimler Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanununun 31/1maddesinde “Resmî kontroller, uygun sıklıkta, tarafsız, şeffaf ve meslekî gizlilik ilkelerine uygun olarak risk esasına göre, ön bildirim gereken hâller dışında, önceden haber verilmeksizin gerçekleştirilir…”  denetim sonuçlarının açıklanabileceğini de  31/6 fıkrasında” Bakanlık, uygun gördüğü hâllerde yapılan kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, kamuoyunun bilgisine sunabilir… “ ayrıca Gıda ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmeliği 8/A-6 maddesinde  “Laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarası, Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarası”. Açıklama yapabileceğini belirtilmişti. Tüketicinin sağlığını, güvenliğini hiçe sayan kar odaklı firmaların kamuoyuyla paylaşılması uygulamasına devam edilmesi tüketicinin evrensel bilgilenme hakkının teslim anlamına gelecektir.

Seçme hakkının kapsamında;

Serbest piyasa ekonomisi alışverişin tam rekabet şartları içinde serbestçe yapıldığı, mal, hizmet ve üretim faktörleri piyasalarında tüketicilerin satın alma kullanma tercihleriyle fiyatların resmi olarak tespit edildiği durumların dışında oluşan piyasalara paralel piyasa veya serbest piyasa ismi verilmektedir. Serbest ve rekabetçi piyasa ekonomisinde mal ve hizmet çeşitliliği tüketiciye kalite ve ucuz mal ve hizmeti getirmektedir. Tüketicinin hakları arasında yer alan seçme hakkı kapsamında; rekabetçi piyasa uygun fiyat ve karşılaştırılabilir diğer niteliklere sahip et ve et ürünlerinin tüketiciye sunulması fiyatta, kalitede ve satış sonrası kullanımda güven oluşturacaktır.

Et piyasasını düzenleyen rekabetçi fiyatlar ve karşılaştırılabilir diğer niteliklere sahip, çok çeşitli et mamulünün tüketiciye sunulması için gerekli yerli et arzının oluşumunda kamu otoritesi, etkin rol almaktadır.  Düzenleyici ve denetleyici komuotoritesi piyasaya arz edilen etlerin kaliteli, sağlıklı ve karşılaştırılabilir rekabetçi fiyatının, garantisinin sağlamalıdır. Tüketici et ve et ürünlerini satın kamu otoritesine güveni tam olmalıdır.

Et ithalatı, yerli et üretimini ve yerli hayvancılığı bitirecektir. Özellikle de yok olmaya doğru giden küçük üreticinin tamamen ortadan kaldırılmasına neden olacaktır, bunun yanı sıra, ithal etin satış yöntemi küçük esnafın da yok olmasına neden olacağı düşünülmektedir.

Hayvancılık politikasının tarım politikalarında ayrı düşünülemez Özellikle de, son yıllarda tarım ve hayvancılık politikaları endüstriyel büyük tarım ve hayvancılık şirketleri ile bu alandaki ithalatçı lobilerin lehine olmuştur. Küçük üretici, küçük çiftçi, küçük esnaf ve tüketicilerin ise aleyhine olmuştur. Öte yandan, bu alanda yanlış pazarlama, yanlış tüketim ve yanlış fiyat politikaları sorunu çözümsüz bir duruma getirmiştir.

Buza ölümleri bir önlemdir

Buzağı ölümleri hayvancılık ekonomisi açısından çok önemli bir yer tutmaktadır. Buza ölüm oranlarının yüksekliği ülkemizde et açığının kapanmasında önemli rol alacağı önerimizin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerince dikkate alınması bizleri sevindirmiştir. Tüketiciler sağlıklı güvenli ve ulaşıla bilir fiyatta et tüketmesi için önerim;

Tüketicilerin sağlıklım güvenli ete ulaşması için Devletin bu konuda acilen planlama yapması gerekiyor. Ne kadar yem ihtiyacımız, ne kadar et ihtiyacımız, kaç baş küçük veya büyükbaş hayvan ihtiyacımız var, bunlar planlanmalı ve gereken önlemleri almalıdır.

● Küçük çiftçiler ve küçük hayvan üreticiliği her yönden desteklenmeli, kırsal kalkınma sağlanmalı ve güçlendirilmelidir.

● Meralar ıslah edilmeli ve kullanım hakkının köyde yaşayan veya köy kütüğüne kayıtlı kişilere tahsis edilmelidir.

● Yerli ve sağlıklı yem üretimini sağlayacak ve artıracak tüm önlemler alınmalıdır.

● Tarım toprakları ve meralar hiçbir yerde hiçbir şekilde yerleşmeye ve yapılaşmaya açılmamalıdır.

● Kırsal kesimde yaşamını sürdüren küçük hayvan üreticisi ve küçük çiftçilerin sosyal, ekonomik ve sanatsal olanaklar sağlanarak kırsal kesimde yaşama imkanları oluşturulmalıdır.

● Kırsal kalkınma ve üretim kooperatifleri ve kooperatifçiliği teşvik edilmeli, desteklenmeli ve geliştirilmelidir.

 ● Tüketim kooperatifleri teşvik edilmeli, desteklenmeli ve geliştirilmelidir.

03.03.2018