Faşizmden Çekenin Faşistleşmesi

2.Dünya savaşı öncesi ve savaş esnasında Yahudiler faşizmin pençesinde yok edilmeye çalışıldı.

Dünyanın en vahşi sayılan işkenceleri, can kırımlarına maruz bırakıldılar. Yurttaşı oldukları Avrupa ülkelerinde yok sayıldılar, tüm hakları ellerinden alındı. Sonra Arap yarımadasında bir devlet kurdular.

Sanki faşizmden dolayı acı çekenler onlar değilmiş gibi faşistleştiler.

Bulundukları topraklarda Filistinlileri kırdılar, sürdüler, hapsettiler.

Bugün İsrailoğulları"na değil, Siyonizm"e karşı olan tüm insanların artık İsrail halkını ve devletini bir gören bir anlayışa ulaştığını görebiliyorsak, bunun sorumlusu insan ve devlet ayrımı yapmayanlar değil, İsrail halkıdır.

İsrail halkı ülkelerinde faşizmi yok edemediği için, halklarla kardeşliği seçmediği için Anti Semitizm yayılmıştır. Bugün halkların bulundukları yerlerde ve gittikleri yerlerde barışçıl ve eşit şekilde yaşaması en doğal olanıdır.

Bu anlamda İsrail halkının da dünya ailesinin eşit ve özgür bireyleri olması en doğal olanıdır. Ancak bu bakışın Filistin halkı içinde hayata geçirilmesi gerekir.

İsrail halkı Filistin halkı ile barışık ve kardeşçe yaşamak zorundadır. Bu güne dek bunu başaramamış ya da istememiş olabilirler. Ancak Filistin halkının acıları dinmedikçe kimse İsrail'i sevmeyecektir.

İsrail savaşlar öncesi sınırlarına çekilmeli, Filistin halkının elinden aldığı, Suriye halklarının elinden aldığı toprakları geri vermelidir.

Bugün Filistin Halkı'nın öz malı olan yerlere şehirler kuran İsrail'in bu tutumu gerileyeceğine, kat be kat artarak devam etmektedir.

Güya Filistin dostu olan Arap Ülkeleri'nin tutumu da çok ilginçtir.

Halk kahramanı Yaser Arafat"ın kuşkulu ölümüne sessiz kalan dindaşları, ırkdaşları ya da siz deyin ki kardeşleri, Filistin halkını bir bütün içerisinde tutmak yerine önce ayrışmalarına alkış tutulmuşlardır.

Filistin Halkı'nın insan hakları, din ve vicdan özgürlüğü, seyahat ve çalışma özgürlüğü gibi en temel haklarını yok sayanlara karşı verdiği mücadeleyi desteklemeyenlerin insanlık tarihinde yeri hep kötülerin yanında yazılı olacaktır.

Ya bizim yöneticilerimiz insanlık adına ne yapmıştır? Yaptıkları iş gizli İsrail seviciliği olmuş, o yetmemiş bölünmüş Filistin'inin birleştirilmesi yerine taraf tutma yolu seçilmiştir.

Bakmayın bizimkilerin yalancı düşmanlıklarına ya da dostluklarına stratejik ortaklık hiç aksamadan sürdürülmüştür.

 

İsrail ile yapılan ticaretin istatistiklerine baktığımızda dünden bugüne artış gözükmektedir.

Faşizm insanlığın en alçaldığı ve alçaltıldığı bir ideolojinin adıdır. Bunu milliyetçilik, ırkın yüceliği, ırkın saflığı gibi bölgesel dürtülerle süsleyerek yaşatmaya çalışanların tüm dünyaya hediyesi kan ve gözyaşı olmuştur.

İnsanların mazlumların dan zalime dönüştüğü çok örnekler vardır. En dramatiklerinden birisi Pir Sultan Abdal'ın taliplerinden Hızır Paşa'nın Vali olup, Müriş'ini astırmasıdır.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinin hepsi ikiyüzlüdür. Konumlarını sürekli aynı seviyede tutmak ve daha da ileri gitmek için hep az gelişmiş ve yarı bağımlı kıldıkları ülkelerle oynamaktadırlar.

Bu oyun da genellikle devlet olma bilincine ulaşmamış, hukuku eğemem kılamamış, örtülü kabile yönetimlerinin egemenliğinde ki İslam dinini benimsemiş ülkelerde oynanmaktadır.

Bize de kardeşlerimizi bölmek için BOP. adı verilen böl, parçala, yönet ( yönetmek egemenlere düşer ) operasyonunun eş başkanlığı düşmüştür.

Bugün ülkemizde ve komşularımızda yaşanan insanlık dramının ikincil aktörleri olarak ülkemiz yöneticileri seçilmiştir.

"Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı " rafa kaldırılmış, ABD. ve müttefiklerinin başını çektiği emperyalistler ve işbirlikçileri yeni dünya haritası çizmeye kalkışmışlardır.

Bu harita balkan bölgesinde çok kanlı bir şekilde çizilmiş, Libya'da çizilmeye çalışılmakta, Tunus'da halk uyanmış ve kendi haritasına sadık kalmış, Irak üç parçalı bir halde bütünleşmeye çalışmakta, Suriye ise mezhep savaşlarını çoğunlukla reddeden ve dış destekli bir direnişle dayatılan haritayı şimdilik parçalamış gözükmektedir.

Biz çok acılar çeken bir coğrafyanın fertleri olarak faşizmi reddedeceğimize, hızla faşizmi çağrıştıran ben merkeziyetçi yapıya doğru yol almaktayız.

Demokrasi insanlığın kurtuluşu ve nefes almasıdır.

Yani Faşizm yok edildiğinde insanlık da mutlu ve kardeşçe yaşayacaktır.

Av ERDOĞAN KILIÇ