Kalkan Dokunulmazlık mı ?

Yasama dokunulmazlığı

Madde- 83

"Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasî parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.

Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı

Madde-105

"Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır."

Bakanlar kurulunun dokunulmazlığı

Madde- 112

"Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili olmayanlar; 81 inci maddede yazılı şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve bakan sıfatını taşıdıkları sürece milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve şartlara uyarlar ve yasama dokunulmazlığına sahip bulunurlar."

Sahi bizim parti de dokunulmazlıklar kalksın diyor ?

Ülkede kimlere dokunulamaz ?

Cumhurbaşkanı"na,

Başbakan'a,

Bakan'a,

Vekil'e,

Memur'a...

Peki ülkemizde halkı kim temsil eder ?

Madde-80

" Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler."

Ülkemizde,Yasama,Yargı,Yürütme birbirinden bağımsız mıdır ?

Biz değil AKP. li vekilin dediğiyle yanıtlayalım;

Sayın vekil Galip Ensarioğlu ""Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde", demiş,

Prof. Dr.Burhan Kuzu ""Oğlan bizim kız bizim, niye denetleyelim?" diye söylemiştir (basından ).

O halde dokunulmazlık kalkarsa ne olacaktır ?

Oğlan ve kızın sahiplerinin borusu ötecektir.

Sayın Kılıçdaroğlu dahil tüm vekiller Sulh Ceza yargıçlarının önüne geldiklerinde tutuklarsa ne yapacaklardır ?

İtiraz ettikleri mahkeme,itirazlarını reddederse ne olacaktır ?

Ne diyebileceklerdir ?

Dün İlhan Selçuk,Türkan Saylan,Onlarca subay,gazeteci ne dedilerse kime dinletebildiler ?

Halkın Silivri çıkartmaları destekten öte tahliyeleri mi sağladı ?

Hem Sulh Ceza Yargıçlığı'nın doğal yargıç ilkesine aykırı olduğunu söyleyenlerin itirazları reddedilmedi mi ?

O halde,kaldır dokunulmazlığı gir içeri..

O zaman ne yapmalı ?

Yasama,Yargı ve Yürütmeyi bağımsız kılacak uygulamaları öne çekmeli,sonrasında da tüm dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır.

Bu haliyle kalkan dokunulmazlık adil yargılama yapılmayacak hallerde kaos yaratmaktan öteye bir anlam taşımayacaktır.

Çünkü halkın seçtiği vekilinin içeri girmesiyle birlikte halkın inancı da hapsedildiğinde,bu temsilde de zaafiyet yaratacaktır.

Kimsenin kanun önünde ayrıcalık taşımasını asla istemeyiz.

Ancak kanunilik yanında adilliğin de olmadığı bir yargılama sisteminde uygulama "oğlan bizim,kız bizim" anlayışı ile hep eğemene karşı olanları mağdur edecektir.

Suç işleyenin cezasını çekeceğine kimsenin itirazı olmaz.Ancak siyaseten cezalandırmaya varacak yargılamaların önünü açmak demek,halka kötülük etmek demektir.

Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması

Madde 14.

" Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.

Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir"

Üyeliğin düşmesi

Madde -84

O zaman önce yargı bağımsızlığı,

Sonrasında da tüm dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır.

16.04.2016

ERDOĞAN KILIÇ