HER NE ARA İSE KENDİNDE ARA

1 Kasım' dan Bugüne Sözde İstikrar

22:15:19 | 2022-01-18
Mehmet Özkan
Mehmet Özkan      mehmet.ozkan2@gmail.com

10.12.2015

Akp' nin 1 Kasım seçimlerinin ardından yeniden tek başına iktidara gelmesiyle istikrarlı bir sürece girileceği öngörülmekteydi. 1 Kasım' da tekrar seçime gidilmesindeki sözde gerekçeler; artan terör olayları, ekonomideki yapısal ve konjonktürel dalgaların ve risklerin artması, toplumsal, siyasi ve ekonomik anlamda istikrarsız bir sürecin var olması olarak gösterilmekte ve  bunun kaynağının da tek başına iktidar hükümetinin kurulamamasından kaynaklı olduğu kabul ettirilmeye çalışıldı. Seçim sonucuna bakıldığın da ise nispeten etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak beklenen istikrar ortamı sağlandı mı onu sorgulamak gerekir.

İstikrar, kelime anlamı olarak denge, yerleşme, oturma gibi anlamlara gelmektedir. 1 Kasım' ın ardından euro- dolar kurunda düşüşler meydana gelirken, borsa yükselişe geçti ancak bu durum çok kısa süreli oldu. Uzun vadede elle tutulur düzelmelerin olmayacağı öngörülüyordu, ancak düzelme eğiliminin de bu kadar kısa süreceğini kimse tahmin edemedi. Seçimlerden yaklaşık bir hafta sonra kurda tekrar yükselmeler, borsada düşüşler meydana geldi. Ekonomide bunlar yaşanırken herhangi bir önlem alma durumu da söz konusu olmadı. Siyasi ve toplumsal açıdan ise; seçimin tekrarlanmasına yönelik en büyük baskı aracı olarak terör olaylarının artması konusu kullanılmaktaydı. Sandıktan tek başına iktidar çıktı ancak terör olayları durmadı; hatta eskiden dağlarda yaşanan çatışmaların artık tam da şehirlerin içlerinde yaşanmaya başladığını gözlemledik. Daha sonra Diyarbakır baro başkanı Tahir Elçi' nin suikast sonucu faili meçhuller arasına girmesini gözlemledik. Tüm bunların yanında bir de baştan sona yanlış yürütülen dış politikanın, Rus uçağının düşürülmesiyle iyice dibe vurduğunu gördük. Kimileri kahramanlık gösterileri yaparken aslında neler kaybettiğimiz ve kaybedeceğimiz de kimsenin aklına gelmedi. Zira Rusya, geçmişten beri dış ticaretimizde hep ilk üç sırada yer almıştır ve bugün de birinci sırada bulunmaktadır. Olay yeni olmasına rağmen henüz ciddi derecede bozulmalar gözlemlenmedi ancak finansal olayların etkileri uzun dönemde ortaya çıkmaktadır. Örneğin daha önce yaşanan 1991 Rusya Krizi'nin etkileri Türkiye'de 1992 li yılların ortalarında hissedilmeye başlandı ve 1994 yılında Türkiye'de büyük bir kriz patlak verdi. O zamanki şartlarda da Rusya dış ticaretimizde başta gelmekteydi. Ufukta ekonomiyle ilgili beklenen olumsuzluk sadece bu da değil.. 15- 16 Aralık'ta yapılacak olan FED toplantısı da ciddi dalgalanmalara neden olacak ancak buna yönelik önelemimiz ne yazık ki yok. Toplantı sonucunda büyük ihtimalle faiz arttırımına gitme kararı verilecek. Çünkü, FED in faiz arttırımı kararında en etkili olan değişkenlerden; büyüme, istihdam ve enflasyon üçlüsünden büyüme ve istihdam verileri gerekli alt yapıyı sağlamakta ve enflasyon oranı gereken alt yapıya oldukça yakın bir seyir izlemektedir. Bu nedenle faiz arttırımı karaRının alınması oldukça kuvvetli bir ihtimal oluşturmakta.

SONUÇ

1 Kasım seçimlerinden sonraki ilk yüz  gün içinde bir dizi reform paketi uygulamaya konulacaktı. Ancak bu yüz günün üçte birini geçtik ve uygulamaya konulmasını bırakın metne dökülen bir reform paketi dahi göremedik. Yukarıda, istikrarın kelime anlamına özellikle değindim ki, yaşanan gelişmelere göre istikrar diye bir durumun var olmadığını açıkça görmemiz mümkün olsun. Ekonomide kırılmalara yol açacak durumlar hem kısa vadede hem de uzun vadede varlığını sürdürecek ve hiçbir önlem alma gereği duyulmadı. Endonezya, Brezilya gibi ülkeler bu öngörüyü aylar öncesinden tartıştı ve yapısal reformlar uygulamaya konuldu. Bizim için ise tehlike çanlarının sesi giderek artıyor...

 




ETİKET :  

Tümü