Sur'daki acele kamulaştırmaya tepkiler artıyor
Kültür kıyımına dur deyin
Kültür kıyımına dur deyin
Diyarbakır Sur ilçesinde alınan acele kamulaştırma kararına tepkiler büyüyor. Bu konuyu Kültürler Coğrafyası sunumunda gündeme getiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mimarlık ortamını ve tüm vatandaşları bu kültür kıyımına dur demeye davet etti.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Türkiye'nin önemli restorasyon uzmanlarından olan ve Diyarbakır'ın tarihi yapıları üzerine eserleri bulunan Prof. Dr. Orhan Cezmi Tuncer ile birlikte Kültürler Coğrafyası Sunumu gerçekleştirdi. Sunumda 12 bin 500 yıllık bir tarihe tanıklık etmiş olan Diyarbakır Sur ilçesi için alınan acele kamulaştırma kararı ele alındı.
12 bin 500 yıllık bir kent bu kadar mı umursanır?
Diyarbakır Sur içinde doğmuş ve mimarlık ortamına Diyarbakır'a ilişkin eserler kazandırmış olan Prof. Dr. Orhan Cezmi Tuncer ise doğduğu toprakları anlattı.
Diyarbakır mimarisi tarihi yapıları,kültürü ve eserleri hakkında bilgi veren Tuncer, '' Diyarbakır, kültür ve inanç olarak çok önemli bir merkez. İyi ki bu kitapları yazmışım, belkide en çok ihtiyaç duyabileceğimiz bir döneme girdik. Diyarbakır'da acele kamulaştırma başladı yeniden bir yapılaşmaya gidiyorlar, hepsinin yerlerini belirterek haritaya dökmüştüm, o haritada hanlar, hamamlar, camiler, kiliselerden adeta evlere yer kalmamışken, bilgisayardan bir çıktı geldi bana. Bu çıktıya bakamıyorum, üzülüyorum, utanıyorum. Geçmişimden değil tutumdan utanıyorum. 12 bin 500 yıllık bir kent, bir tarih bu kadar mı umursanabilir? Bu kadar mı bir kenara atılabilir? Bu kadar mı hafife alınabilir?'' diye konuştu.
Kıymetini bilmeyenler utansın
Tuncer, çok sayıda şair, yazar ve fikir adamının yetiştiği Sur içinin küçümsenmesine de tepki göstererek, acele kamulaştırmaya ilişkin yetkililerin söylediklerini de şöyle eleştirdi:
''Diyarbakır böyleyken yapılacak en şey, 'En iyi şekilde nasıl değerlendirilebilir?' tartışmasını haftalarca yapıp, en doğru kararı bulduktan sonra uygulamaya geçmektir. Filler dövüşür olan çimenlere olur, söz ve uygulama ayağa düştü. Diyarbakır yere düşse de yine altındır kıymetini bilmeyenler utansın.Siyasiler Sur içi'nin ayağa kaldırılmasından ellerini çeksinler işi ehline, uzmanlara bıraksınlar"
Mimar Vedat Ağca'da Diyarbakır'da yapılan sokak sağlıklaştırmaları, restorasyonlar ve çatışmayla birlikte devam edemeyen restorasyonlar ve Diyarbakır'daki tarihi yapılarına ilişkin bilgiler verdi.
Bir kültür ortadan kaldırılıyor.
Duygusal anların yaşandığı sunumda,Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Diyarbakır'daki tahribat sonrasında yaşananları, sürecin artık iç acıtan bir noktaya geldiğini belirterek şunları söyledi:
''İnsanların yaşamlarıyla birlikte mekânlarının da ellerinden alındığı ve bir gecede acele kamulaştırmayla el konulduğu Diyarbakır Suriçi, mimarlık ortamının en önemli gündem maddelerinde birisi olmalı. İnsanların yaşamlarını, mekânlarını kaybettiği, ezan sesleriyle çan seslerinin birbirine karıştığı bu kültürler coğrafyasında acele kamulaştırmayla, acele kıyım yapılmak isteniyor.Kardeşliğin tohumlandığı 12 bin 500 yıllık bu topraklarda Suriçi'nin mekansal olarak yeniden onarılması süreci,kardeşliğin yeniden inşasının mekansallığıdır.BU kültürel kıyıma,UNESCO dünya miras listesinde yer alan, dünyaya ait hepimize ait değerlerin yok olmasına karşı mimarlık ortamının daha yüksek sesle tavır alması gerekiyor. Ezan sesleri ile çan seslerinin birbirine karıştığı, kültürlerin kaynaştığı, dillerin farklılaştığı bu kültürler Coğrafyası bizim mekânsal varlığımız. Ancak insanların böyle bir süreçte bile sessizliğini bozmamasına üzülüyoruz. Böylesi ortamlarda susmak yalan söylemektir."
Suriçi'nin onarımı için bağımsız uzmanlardan oluşan bir heyet oluşturulmalı
Sunum sırasında katılımcılarda yoğun olarak söz alarak Diyarbakır Suriçi'nin acele kamulaştırılmasına ilişkin tepkilerini dile getirerek önerilerde bulunuldu. Suriçi'nin onarımı sürecinde, bağımsız uzmanlardan oluşan bir heyetin oluşturulması, Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin Suriçi'ne mimari yardım kampanyası başlatması, koruma ve restorasyon uzmanları ile birlikte ile hasarın tespiti için Diyarbakır'a teknik inceleme gezisi yapılması, Uluslararası ortamları ve UNESCO'yu harekete geçirerek Suriçi'nin onarımı sürecinde aktif yer alınmasına karar verildi. Tüm öneriler doğrultusunda, Mimarlar Odası ve TMMOB'nin daha güçlü ses çıkartmasına olan ihtiyaç da dile getirildi.