HER NE ARA İSE KENDİNDE ARA
Fırat Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi, sıra arkadaşımız, Enes Kara’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Tüm sevenlerine, arkadaşlarına ve tıp camiasına başsağlığı diliyoruz.
Tıp eğitiminin zorlukları bir yana, eğitimde tanınmayan barınma hakkının, yok edilen umutların, geleceğimizin giderek artan karanlığının, tarikatlara teslim edilen hayatların gün yüzüne çıkmış halidir alında Enes’in isyanı.Cemaat yurtlarında dayatılan yaşam şekli ve gelecek kaygısı yine bir arkadaşımızı aramızdan aldı. Ülkemizdeki birçok öğrencinin yaşadığı gibi, arkadaşımız da barınma sorunundan kaynaklı cemaat yurduna mecbur bırakılmıştı. Cemaat yurtlarında yaşanan son olaylara rağmen hâlâ denetimlerinin yapılmaması, tarikatların teşvik edilmesi bize kaç arkadaşımızı daha kaybettirecek?
Yaşadığımız sorunlar fakülteye ilk adımımızı atmamızla başlıyor
İlk andan itibaren eril ve cinsiyetçi temeller üzerinde yükselen bir tıp eğitimi ile karşı karşıya kalıyoruz. Yetersiz kalan fakülte koşulları ve akademik kadroların bilimsel çalışmalardan uzak liyakatsiz bir şekilde oluşturulması, son iktidar döneminde açılan gereksiz tıp fakülteleri ve kontenjan sayıları tıp eğitimindeki niteliksizliği daha da derinleştiriyor. Bununla birlikte, intörn hekimler de görev tanımının dışında, emeğinin karşılığı olmayan düşük bir ücretle sahada yoğun bir şekilde çalıştırılıyor.
Tüm bunlar ile birlikte sağlıkta artan şiddet, insancıl olmayan nöbet saatleri ve düşük maaşlar mesleki geleceğimiz için bizleri oldukça endişelendiriyor. Barış ve demokrasinin olmadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortamda her yurttaş gibi geleceğe dair kaygılarımız giderek artıyor. Somutlaştırmak gerekirse, tıp öğrencileri arasında artan yurtdışına yerleşme planları ve 2021 yılında 1405 hekimin yurtdışına çıkmak için TTB’ye başvurması ve aynı zamanda TTB verilerine göre pandemi döneminde yaklaşık 9 bini aşkın hekimin kamu hastanelerinden istifa etmesi durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Ülkemizin sağlık sisteminde bir gelecek göremezken, bir taraftan yurtdışında hekimlik gibi alternatifleri araştırıyoruz, bunlar üzerine emek veriyoruz; diğer taraftan da bu geleceksizlik çemberinde hapsolan arkadaşlarımızın acı haberlerini almaya devam ediyoruz. Fakat her geçen gün, nesnel veriler de ortadayken, bu konularda hiçbir adım atılmıyor.
Bizler daha genç yaşımızda depresyona, umutsuzluğa, gelecek kaygısına mahkûm değiliz. Türkiye’de aynı sorunları yaşayan binlerce tıp öğrencisi ve hekimin olduğunu biliyoruz. Haklarımız var ve bir araya gelip sahip çıktıkça kazanıyoruz. Hayatlarımızı kuşatan tüm bu sorunlarımıza karşı yaşamak ve yaşatmak için bir aradayız!
Taleplerimiz:
1. Devlet tüm öğrencilerin barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını ücretsiz karşılasın.
2. Tıp fakültelerinde eğitim ve sınav sistemi öğrencileri yıpratmamak üzere bizlerin de dâhil olduğu bir süreçle yeniden değerlendirilsin.
3. Mobbinge karşı gerekli önlemler alınsın!
4. İntörn hekim maaşları asgari ücret düzeyine çıkarılsın.
5. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve maaşları acilen iyileştirilsin.
Tüm sıra arkadaşlarımıza, meslektaşlarımıza çağrımızdır:
Geleceksizlik çemberinde bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok!
Yalnız değiliz, bir aradayız, birbirimizin çaresiyiz! Bizlerin gelecek kaygısına, baskılara, cemaat-tarikat yurtlarına mahkum olmadığı bir yaşam için, hekimlik değerlerine uygun emeğimizin karşılığını alarak çalıştığımız bir sağlık ortamı için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 14 01 2022
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrenci Kolu